bugün uzun zaman sonra kardeşim benimle dertleşti.. aramızda 2 ya 2 ay var kardeşimle. çocukken, en çok onunla oynardık, en çok derken, bir biz vardık.. onu koruyacağım diye az canım yanmadı, az sopa yemedim annemden. hatırlarım.. o kadar düşkündüm ki, kelimelerle anlatamam. canımdı, büyüdükçe biz ayrılıklarımız oldu.. vazgeçmedik, vazgeçtik.. ve sonunda tükenen bir abla kardeş olduk... hayat kaygısıydı belki onun buna verdiği ad... dertleri var şu sıra kardeşimin, sıkıntıları var. Rabbim seviyor ki, sınıyor onu.. bir kızı olacak Allah'ın izniyle eylül ayında. gözlerim doldu o anlatırken, ama çaresizliğine bir de beni tüketerek son verdi.. gittiğinde içim acıdı, ama ona mı acıdı, doğacak bebeğine mi acıdı yoksa beni öldürüşüne mi bilemedim.. çocukluğumuzu özledim.. yıllar evvelde annem bizi evde bırakıp, pazara giderdi, cumartesi günleri. ne alayım size derdi, ben hep, yeşil elma derdim. kardeşim araba al derdi.. kokoreç de severdim.. Kara Şimşek ve Şirinler olurdu, hatırlıyorum.. kardeşim yüzünden kolum kırıldı çocukken, kardeşim yüzünden kulağım sağır oluyordu.. şimdi o kardeşim çok kötü.. Allah'ım kardeşime derman ol ne olur. duadır bize düşen çoğu zaman.. çaresiz değiliz asla, biliyorum bunu. vazgeçmediğimiz tek şey O olmalı iken, ne hadsizce çaresizim diyor ki dilimiz? Çözmüş değilim...
bu sıralar yazacak çok şey birikti aslında benim için. mesela evlilikler hakkında uzun uzun aralıklı şekilde yazmak istiyorum.. ve dilimiz hakkında yazmak istiyorum... katılanlar olmayabilir.. kimse kimseyi benimsemek zorunda değildir.. ama saygıdan ödün vermeyelim.. ve bizden vazgeçmeyelim... mutlu akşamlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder