Bildiğin o malum günahlara yine girelim girelim…
Her zaman söylemişimdir, müziksiz yapamam diye. Ve 1996 dan beri her zaman keyifle dinlediğim Gülşen’in son albümünden bir şarkı dinliyorum… Sözde Ayrılık… vesselam bu kadın güzel yazıyor, güzel besteliyor, güzel yorumluyor…
Bugünün benim için özel bir manası yok aslında, Eylül ya adı yeter bakışıyla bakıyorum. Bugün bir ara hava kapandı doldu yüzüme vesselam gülüşler… sonra yine açtı hava.. geldi ama sonbahar..
Gelişiyle bir hüzün kaplamadı içimi, aksi bir mutluluk yayıldı. Zor günler geçirdiğimi inkar etmeyeceğim, zordan kastımsa, acı dolu günler değildi. Hani epey hasta olduğum yalan değil,bir gece geldi, ağrıdan uyuyamadım. Yorulduğumu fark ettim. Kaçışı olmayan bir yorgunluktu…
Bu aralar yeni güzel insanlar tanımaya başladım, mesela Ayşegül Ünal.. çok değerli birisi, hisli, özel bir kalbi var. Sinem Baykara var, hep aynı şeyleri seviyoruz, gülüşlerimiz aynı, Nazan var, acısını yüreğimde duyduğum.. dilerim istedikleri olur… bir dostum vardı o hanımcağız iyi haberler verdi, tahlil sonuçları iyi geliyormuş. Çok sevindim.
Canım kuzenim ilk okul mezunu idi, ona yalvar yakar aklına girdim, şimdi dışarıdan verecek ilköğretim 6,7,8 .ci sınıfları.ve liseyi inşallah. Benden 1 yaş küçük. Bunlar kazanımlarım..
Canım bacım Ayşe’m var, geçen gece sıkıntısını biraz anlatınca yüreğim burkuldu, ne diyeceğimi bilemedim. Hani elden ne gelir bilsem. Dua en büyük gücümüz…ve dilerim hayırlısı ile mutluluk verir Rabbim yüreklerimize..
Bunlardan bahsedesim geldi bugün, bugün kazanımlardan bahsettim.. bir de kaybımdan bahsedeceğim…
Çok çok değerli bir insanı kaybettim bugün, bir dostu, bir canı.. çok üzdüm sanırım, yüreğini burktum, uzun uzun yazmış içinden geçenleri, ben cevaplarımdan bihaber, yazmaya çalıştım..
Ne yazdığımı anımsamıyorum ama kulaklarımı uğuldatan bir başağrısı vardı, ilaç kâr etmedi, uyumak fayda etmedi. Gözlerim yanıyordu, ağlamadım da çok. Belki birkaç damla yaş… gitme demek fayda vermez bazen, gidilmesi gereken bir yol vardır, çıkılması gereken bir yolculuk… biter mi ki? Bir gün gittiğiniz insanlar, merdivenleri birer birer çıkıp karşınıza çıkar mı acaba? Bilmiyorum, verilen sözün tutulması gerektiğine olan inancımsa hep var. Fark etmeden zor günlerimde yanımda olmuştu, fark etmeden zor günleri nasip edecekmişim ona. Ölecek gibiyim, bazen sol yanım dediğim kalbim ne ağrıyor anlatamam.. ölüm kolay olan, öte’si zor olan…
Bu aralar susmayı hiç istemiyorum, ne geçiyorsa içimden , iyi yada kötü dile gelsin istiyorum.. ama ne fayda sağlayacak onu bilmiyorum.. önümüzdeki günlerde, sevgili kardeşlim Zeynep’le ve canım dostum Hatice ile buluşmayı planlıyorum.. biraz rahatlarım sanırım. Haftaya farklı planlarım var ömür vefa ederse.. bir kitap aldım elime, okumadan geri verdim desem yeri. Kafam boşken okumazsam anlayamıyorum gibi bir şeydi, daha doğrusu bu sıralar, ki buna sebep olan Oğuz Atay tutunamayanlar eseridir, sesli okuma derdine düşmüş vaziyetteyim. Kelimeler işliyor o anda ruhuma, hele de Elif Şafak okurken, yitip gidiyorum… anlattıklarında kendimi buluyorum, kendi içine gömülüşlerinde, kelimelere olan susamışlığında… yok ben beni buluyorum onda…
Bu arada yiğenim oldu, küçük bir kuzumuz oldu. Daha görmeye gidemedim, nasip olmadı ama gidip koklamak, içime çekmek istiyorum. Cennet kokusu ile gelmiş kuzuma Rabbim sağlık dolu hayır dolu güzel bir ömür versin. Hala oldum bu sefer tadına varırım inşallah.
Yeni insanlar ekledim facebook hesabıma, hem de epey insan, 500 e yakın yeni arkadaş, takip ediyorum hepsini oturduğum yerden, ürküyorum sevgilerinden. Benle bir alıp verilmeyen yok ben hastalıklı sevgilerden hazzetmiyorum ve hastalık derecesine varmış sevgileriyle imtihan olmalarından korkuyorum.. içlerinde süper harika dediklerimde var, her biri kendinden iyidir ama sağlıklı gelmeyen empoze tarzlarından hoşlanmıyorum. Özeleştiriye gelememek ne üzücü..konu uzun ve yazması beni tedirgin eden bir konu. Korkmuyorum asla, ben korkmam klavye kedilerinden yada sokak kedilerinden. Ben bir kendimden korkarım, yapabileceklerimden korkarım…onlar beni tanımıyor o sebeple kendimi anlatmıyorum. Ben istediğim zaman gözüm kararıyor, bedelini ödüyorum ama kötü oluyor.. neyse bugün uzun yazdım, ilgili şeyler , ilgisiz şeyler.. yazdım işte.. yazmadım kaç gündür diye yazdım belki de… aslında daha çok şey var yazacağım.. nasipse yarın sabah devam ederim…
Kübra, Asuman, Fırat.. sevgili kardeşlerim hep mutlu olun…
Hatice’m, Elif’im, Uğur’um dilerim sizlere de huzur değer… iyi ki varsınız dedirten Rabbim’e şükürler olsun…
Ve sen bağışla beni, gittiğim için, gideceğim için… gönlü genişim, yüreği güzelim.. sen de iyi ki varsın….