22 Kasım 2011 Salı

Karma karışık bir yazı....

merhaba blogcuğum, yazasım geldi bugün. içim biraz yorgun.. yoğunumda işin tuhafı. olmadığım kadar yoğun. ama arada kalbimin klbini deli etmeyi başarabiliyorum sanırım. dün yine hastanedeydim, bugün şükür hastane olayım yok. olmamasına sevindim ama haftaya bugün bu saatte kalp için ultrasona gireceğim. ekg sonucumda sorun varmış. ultraqson dedi, zaten bir sorun vardı 1 aydır ama nasıl bir sorun ,du bilmiyordum. kalp kapakçık erimesi ile başım dertte olabilir. başkada bir sorun olmaz sanırım ( kiiiii bu zaten başlı başına bir dert oluyor sanırım ) bilmiyorum, ne yapacağımı, düşünmemeye çalışıyorum. ama dün kızım sayesinde kalbim uyuyana dek ağrıdı. beni epey üzdü sevgili kızım. daha akıllıca davranması gerekirken bu konu hakkında konuşmuşken 2 gün evvelinden onun kalkıp aynı hatayı daha kötü şekilde tekrarlaması korkur,ttu beni kızdırmaktan ziyade. ne yapacağımı bilmiyorum. bir başıma kararlar vermek ne denli zor.. sorsamda babasına, desem de, sağolsun her zaman yaptığını yapıp, topu bana attı.. yoruyor gitgide beni hayat...



başka neler yapıyorum, dün yine bacımla buluştum. Zeynep iyiki varsın canım ya.. bir gün sevdiği adamın karşısına çıkıp, Zeynep seni seviyor demek vardı ama... başkasının hayatına karışma durumundan haz etmem.. ve edilecek bir durumda yok.. ben kendi hayatımda çok şeyi düzelttim de, onun hayatına karışmam kaldı.

bugün, fındıklı tarçınlı kek, peynirli börek, garnitürlü makarna salatası ve kakaolu pasta yaptım. cumartesi günü Alacakaranlık filmine birlikte gittiğim arkadaşlarımı çaya davet ettim. Yarın öbür gün daha hasta olursam davet edemem diye düşündüm birazda. ki onları çok sevdim, kızlar gecesi gibi bir geceydi,. alışveriş yaptık birşeyler yedik içtik ve sinemada harika bir film seyrettik. son anda karar vermiştik. 1 gün öncesinden sinemada yer ayırtmış, babalarına kızları bırakamayınca, rezervasyonumu iptal için aramıştım ve yarın arkadaşlarla gelmeyi planlıyorum demiştim. dua niyetine geçmiş akşam 19:30 da birlikte gidelim lafı çıktı ve gittik. harikaydı... kendime siyah bir mont aldım. güle güle giyeyim falan ...

sınavıma az kaldı bu aralar kitaplara bakmaya başladım... Osmanlıca'da en zorlanacağım konuyu farsça harfler olarak düşünürken, imam hatip lisesi mezunu olmam fark etmeden yardımcı oldu. anlattıkları terimsel olsada, yüzeysel değilde derinlere insede, 6.cı sınıfta gördüğüm Arapça resmen karşımda duruyordu. temelim varmış demek ki, bazı soru kalıplarını anlamasamda epey kolay geldi bana. Ama Edebiyatçı bir arkadaşım var, Cahit beyden rica edeceğim bana Osmanlıca konusunda yardımcı olsun. Bugün gelecek olan arkadaşımın eşi. Üstünde çok emeğim var desem sanırım yalan olmaz ...

başka neler yapıyorum, teknolojik olarak bilgisayardan anlasamda, teknik terimlerden anlamadığımdan zorlanacağım gibi duruyor.bakalım hayırlısı olsun. canım sıkkın, keyifli olmaya çalışsamda canım sıkkın. kabul etmesemde umutla beklediğim bir cuma günü var. kabul etsemde etmesemde içimde bir heyecan ve bir vurdum duymazlık var. tam bir terazi yaklaşımı oldu sanki. safkan bir hava grubu burcuyum. terazi burcu ve yükselenim ikizler. uçarılığım hangisinden acaba?

dişlerim ağrıyor son hadde gelmesini bekliyorum sanırım. klasik olarak diş hekimlerinden ciddi manada korktuğumu saklayacak değilim. ama doktorlardan korkmuyorum, onları sevmiyorum. ama dünkü bayan çok hoştu, iyi ve insancıldı.. hep öyle kal ... hani hasta olanın psikolojisinden anlamıyorsanız hekim olmazsınız ... bana göre öyle... zor meslek kabul ediyorum. ben yarım saat bile duramıyorum hastane ortamında, orada çalışanında kolay şartlarda olduğunu sanmıyorum. kolaylık dilerim. acaba empati kurmamı gerektiren bir durumda mı kaldım ne yaptım?

uykum var ama bu sanırım kandaki iltihaptan kaynaklı bir yorgunluk hali... ya acaba cuma günü gelir mi? gelirde ben görür müyüm? nasip nasip nasip. inşallah inşallah inşallah...

birazdan sevgili dostlarım gelecek kısmetse... edebiyat üzerine konuşmak o kadar keyif veriyor ki bana. Zeliha ciddi anlamda edebiyattan anlıyor, eşi yüzünden mi bilmiyorum. Kendisi Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni, Şeyma ise Okul Öncesi okuyor. Bize her yer kampüs diyorum Şeyma'ya .. Anadolu üniversitesi açık öğretim fakültesi olunca okulumuz. hayata pozitif bakmayı seviyorum ama karamsar olmadanda edemiyorum. yaşadıklarım sanırım beni buna iten asıl sebep...

bu arada vodafone kullanmayı seviyorum ama nedense bu aralar sorun yaşatıyor bana. ve çok değerli dostum, ilişki koçum dermişim ona, ki o kendinisi bilir... onunla günler hoş ve akıcı geçiyor. keşke ben İstanbul'da olmasaydım ya da keşke o Denizli'de olmasaydı. ve keşke ikimizde Ankara'da olsaydık.

biliyorum ki, hayalini kurduğum, olmasını istediğim bir kaç konu gerçek olmayacak. Ulaşılması zor değil ama yol uzun ve çetrefilli. Çok düşünüyorum akışına bırakmak için fazla erken ve fazla karışık... dedim mi günlükcüğüm? ben ilk kez kıskandım... hoşçakal....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder