yana yana değil güle güle devam edin hayata.. hep vazgeçmişliklerle yürüyemeyiz ya! güle güle deyimini, yolun açık olsun anlamında da kullanabiliriz, gülümsemek anlamında da, dilimizin en sevdiğim yanı bu. cinaslarla dolu...sesteşlerle dolu. ama anlamı açıktır aslında..
işte öyle, işte böyle dediğimiz bir günü daha karşıladık. her işin başı sağlık deriz ya, her işin başı inançlarımızdır aslında.. inandığımız herşey kalbimizin gerçeğidir...gerçeklerimizle mutlu da oluruz, mutsuzluk girdabında da boğuluruz. seçim bizimdir aslında.. ben çoğu insana göre, pozitif, bir çok tanıdığıma göre, içten,sıcakkanlı biriymişim. aslında agresif olduğumu söyleyenlerde mevcut. fanatikliğim bu söylemi destekliyor sanırım :) aslında bazı şeyleri kabullenişim beni çileden çıkarıyor.. buna eğitim psikolojisinde , öğrenilmiş çaresizlik diyorlar... ben bir çok bakımdan ne kadar güçlü olursam olayım, her zaman yürekli başımı taşıyacak bir omuzun yokluğunu duyarım.. biz insanız, insanoğlunun doğasında yoktur yalnızlık.. sevdiğimiz yaln ızlık, bir süre kafa dinlemek, biraz dinleenmektir.. ama bir bardak çayı bile anlamlandıran, bir kaç muhabbettir.. hani kahve bahane derler ya.. bahanelerimizi arttıralım derim.. ve her günü son günümüz gibi umutla, huzurla yaşayalım inşallah...
karamsar yanımıda severim aslında, gri bulutları sevdiğim kadar.. yağmura aşık olduğum kadar.. son yağan yağmurlarda gecenin bir vakti çıktım sokağa, ıslandım o yağmurun altında.. ve yine de sevemedim bu şehri.. çok severdim de ne oldu peki? şehir kendini sevdirmez aslında, şehir bize ifade ettikleriyle müsemmaymış anladım sonunda... evet İstanbul, sen de ben umutlarımı çaldırdığımda kırıldım sana.. sen de ben aşkı yitirdiğim de kızdım... ve şimdi sen de ben yeşerttiğim sevdaların gülüşlerini taşıyorum.. sanırım seni yine sevmeye başlıyorum.. ama burada yaşayacak kadar değil.. yine gitmeleri sevmek lazım... yine gitmek lazım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder