yine akşam ettik.. yine kırgınlıklar biriktirdik, umutlar gömdük belki de.. belki de gülüp geçtik herşeye. en ağır cevap susmaksa, sustuk hatta karşımızdakilere.. ben susmayı sevmem aslında, susmalardan yana hakkımı kullanmışsam, bitmiştir herşey.. karşımdaki insanın, anlamasını beklediğimden mi söylemem ki? sanmıyorum.. söylediğimde de anlamayacağını bildiğim insanlarda var mesela.. ama bazen vedayı hak ederiz, bir bitti sözünü dahi duymak isteriz. duyamadığımızadır bazen kırılışımız, bencilliktir aslında bunun adı.. bencilliktir, çünkü, bize verilmeyen cevaba içerlemişizdir. ben biraz içerlediğimi inkar edecek değilim. ama bir de aslolan var ki, ben olan bir bizi yitirmekten üzüldüğümden çabalamışımdır.. olmadı ama.. vazgeçme zamanı.. hayattan değil ama, kalbimden... gülüşlerimden... yine gülerim elbet, yine umutlar beslerim hayata dair.. ama şimdi biraz küsme vakti.. zateen küstüğüm o kadar çok şey var ki.. kırılmaktan korkarken, birileri seni kırsın diye, ellerine koz veren sizseniz, o zaman şikayet de etmeyeceksiniz.. şikayetim yok zaten. susmaları anlat diyorum şimdi yüreğime.. susmalardan yana ne çok söz birikti içime, yazsam mı ki? hepsi dilime açar olur mu ki?
dilime açar olmaz biliyorum.. kelamlarım küsken, dilime pelesenk olmuş bir suskunluk şarkısı söyler dudaklarım.. ve aslında, pişmanlıklarım arasına, seni seviyorum .. lu cümleleri katmayı sevmem.. sevmişseniz, söylemelisiniz.. var olmayanı, var etmelisiniz.. diyerek var olabilecek herşeye selam ederim.. saygılarımı arz ederim...
düşümde dahi gülmez oldum, benim için yaban o kadar çok şey var ki.. bu defa cidden kırıklarım canımı acıtıyor.. bu defa cidden, vazgeçişlerimi seveceğim.. bir kez daha böylesine kırılarak vazgeçmiştim.. geçmiş tekerrür mü ediyor.. belki.. belki de değil...
hor görme karşında birden dirilirim..
yok sayma inat eder gözüne görünürüm..
eğer beni öldürmek, silmek istiyorsan,
aklına bile gelmeyeyim...
Tan...
şu anda dinlediğim şarkının sözleri.. ne çok severim bu adamın şarkılarını.. off çekerim diyor.. off çekmek... offf offf...
neyse.. aslında ben bunları yazmak için gelmemiştim sana, ben pazar günümü yazacaktım sana. o günümü yazıp, ölümsüzleştirmek istemiştim içimdekileri aslında..
yazmak nasip olur inşallah..
ve en sevdiğim sözlerden birisiyle noktalar sunuyorum sana..
" uzun lafın kısası yoktur..!!! "
kısası olmayan laflarıma bir de uzattığım aşkları ekliyorum... eklentilerimle, düşe kalka ilerliyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder